Kadastro araziye ilişkin tüm projelerde temel altlık olması bakımından etkinlik alanı çok geniştir. Kullanıcılar tarafından mülkiyet, planlama, değerleme gibi birçok projede temel veri olarak kullanılmaktadır. Bunun sonucunda kadastronun, sürdürülebilir kalkınmanın bir parçası olarak, toprakla ilgili her türlü plan, proje ve hizmetlere altlık oluşturan bir bilgi sistemi haline gelmesi ve çağımızın ihtiyaçlarını karşılayacak kalitede hizmet sunması beklenmektedir. Ancak; Türkiye’de 1912 yılından itibaren yapılagelen kadastral çalışmalar belirli bir olgunluğa ulaşmış olsa da halen bir takım sorunları da bünyesinde barındırmaktadır. Bu bildiride; Türkiye kadastrosunun mevcut durumu, gelinen nokta, yaşanan teknik ve hukuki sorunlar ile üretilen kadastral verilerin kalitesi analiz edilmiştir. Aynı zamanda son yıllarda yapılan güncelleme çalışmalarının katkıları ele alınarak bir değerlendirme yapılmıştır. Bu çalışma ile tüm kadastral veri kullanıcılarına bir perspektif sunulmuştur. Çalışma sonucunda yapılan değerlendirme ve öneriler ile konunun önemine dikkat çekilmiştir. Yapılan değerlendirmeler neticesinde Türkiye’de 1912 yılında başlayan ve günümüze kadar devam eden tesis kadastrosu çalışmaları ve güncelleme/modernizasyon projeleri ile Türkiye kadastrosu belirli bir seviyeye gelmiş olmakla birlikte aşağıda verilen tablolarda görüldüğü üzere halen Türkiye geneli toplam parsel sayısının; % 45,48’inin uluslararası koordinat sisteminde (ITRF) olmadığı, % 33,50’sinin geçici koordinatlı olduğu, % 3,06’sında pafta – zemin uyumsuzluğunun olduğu, % 2,84’ünün de grafik koordinatlı olduğu ve % 33,07’sinin projeye uygulanmasına ihtiyaç duyduğu gözlemlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Arazi yönetim sistemi, kadastro, kadastronun hukuki boyutu, Türkiye kadastrosu.
|